İnceleme

The Shannara Chronicles 1.Sezon İncelemesi

Birkaç bölüm izleyip genel bir bakış yazısı yazayım dedim ama dün yeni bölüm çıktığında "bu bölümü izleyeyim de genel bakış yazayım" dedim kendime ama birde baktım ki sezonun son bölümüymüş. Bize de artık tüm sezonu kabaca bir incelemek kaldı.

Kitaplarını okumasam da kitaplar hakkında edindiğim birkaç bilgiyi de kullanarak yararlı bir yazı yazmaya çalışacağım bakalım neler çıkacak ortaya

Dizi Shannara serisinin ikinci kitabı olan "Shannara'nın Elftaşları"nın uyarlamasıdır. Fakat neden ilk kitap değilde ikinci kitaptan başlamışlar diye sorarsanız. Bunu bende bilmiyorum. Niye böyle bir şey yapılmış bende anlam veremedim. Ne diye böylesine saçma bir iş yaparlar ki, kim bilir bunu yaparken akıllarında ne gibi bir düşünce vardı. Tabi kitabı okumadan bunun hakkında fazla bir şey diyemeyeceğim.

Dizinin hikayesine gelirsek; günümüz medeniyetinin yok oluşundan binlerce yıl sonrasını anlatıyor. Çok çok uzun zaman önce geçen savaşlarda nükleer, kimyasal ve biyolojik silahlar sonrası dünya yepyeni bir hal almıştır. Dizinin geçtiği "Dört Kara" aslında geriye kalan toprak parçalarından ibarettir.

İnsanlar bu silahların etkisiyle mutasyona uğrayarak Troll, Gnom ve Cüceleri oluşturmuştur. Elfler ise çok eleştirildi. Sakallı elf mi olur? Kısa boylu elf mi olur? gibisinden eleştiri yağmuruna tutulsalar da araştırmalarım sonucu aslında Elflerin olayının diğerlerinden farklı olduğunu öğrendim. Elfler insanların evrimleşmiş veya mutasyona uğramış hallerinden oluşan bir ırk olmamıştır. Elfler aslında Peri Halkı'nın mensuplarıymışlar.

Eski zamanlarda Elfler çok güçlü büyülere sahip, tamamen ışıktan yaratılmış bir halkmış. Zaman ilerledikçe dizide de gördüğümüz olan düşmanları iblislerle olan savaşlarından yorulmuşlar ve kesin bir çözüm yolu aramaya başlamışlar. Bu dönem modern dünyanın yok oluşuyla aynı döneme denk gelmiş. Tüm büyü güçlerini, tüm ışıklarını son damlasına kadar kurutup bütün İblisleri dünyamızın dışındaki Boşluk’a hapsetmişlerdir. Oradan kaçamasınlar diye de büyülü ağaç Ellcrys’i yaratmışlar ve tüm büyülerini bu ağaca aktarmışlardır. Bu olaydan sonra Elfler ölümsüzlüklerini kaybetmişler. Yaşam süreleri ve fiziksel görünüş açısından giderek insanlara benzemeye başlamışlar.

Dizinin efektine laf edenlerde var ama bence bir dizi efektine göre gayet güzel ve yeterlinin üzerinde bir seviyede bulunuyor. Sonuçta bu bir dizi efektlerinin mükemmel ötesi olması gerekmez. Ayrıca yerli filmlerimizin efektlerinden çok daha kaliteli bir efekte sahip.

Ben diziye öylesine rast gelmiştim. Dizide Manu Bennet'i görünce kaldım ve diziye bağlandım. Manu Bennet çok sevdiğim bir aktördür ve oynadığı her rol ile kendisini sevdirebilmiş birisidir. Oynadığı diziye çok farklı bir sinerji katar. Bir kere adamın sesi yeter. Benim sevdiğim birçok farklı rolü vardır ama ben tanımayanlar için herkesin bileceği bir rolünü söyleyeyim. Hobbit'te Kirletici Azog karakterini seslendirmiştir.

Açıkçası benim böyle bir kitap serisinden haberim yoktu. Zaman içerisinde kitap okuma alışkanlığımı kaybettiğim için biraz zaman alsa da bu alışkanlığı geri kazandığım zaman okumak istediğim kitaplar arasında yer aldı bu seri ama bence bu seri bir diziye dönüştürülmesinden daha çok bir film serisini hak ediyor. Eğer film serisi olsaydı daha kaliteli sahneler ve efektlerle karşımıza çıkabilirlerdi. Hikaye buna müsaitti. Bir Yüzüklerin Efendisi veya Hobbit değil ama açıkçası onların yokluğunda sinema dünyasında Geek'e sahip çıkabilecek güzel bir seri çıkardı karşımıza ve bu oldukça başarılı bir iş olabileceğinden hiç şüphem yok.

Bence kitabının da okunması gerektiğine inanıyorum. Canı gönülden inandığım bir şey daha var ki bence kitabı dizidekinden kat ve kat daha iyidir. Serinin ilk romanı The New York Times dergisinde en çok satanlar listesine giren ilk fantastik kitapmış.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Asosyal Kahvehanesi Designed by Templateism.com Copyright © 2016

Blogger tarafından desteklenmektedir.